Haber

Bomba fabrikasını Amerika’nın zoruyla kaybeden girişimci: Şakir Zümre

  • HABER 7 – ÖZEL

Şakir Zümre, Bulgaristan’da milletvekili iken Atatürk’ün isteği üzerine bizzat Türkiye’ye gelen ve ülke yararına reformlar yapan müteşebbislerden biriydi. Zümre’nin İstanbul’da kurduğu fabrikada binlerce kişi çalışıyor ve üretilen silahlar sadece Türk Silahlı Kuvvetleri’ne değil, talep eden ülkelere de satılıyordu. Ancak ‘Marshall Planı’ ile Türkiye’yi dizginlemek isteyen ABD, İsmet İnönü’den bomba fabrikasını kapatmasını istedi. Baskı altına alınan grup zarara sürüklendi ve el işçiliği fabrikasını kapatmak zorunda kaldı. Öte yandan Türkiye’den ayrılıp Bulgaristan’a dönmeyen girişimci, sonraki dönemde de soba imalatı yaparak ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam etti.

VARNA’DA BİR TÜRK

Şakir Zümre, 1909’da Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrılan Bulgaristan topraklarının bir parçası olan Varna’da doğdu. 1885’te doğan Zümre, Dumlupınar Meydan Muharebesi kahramanı Mareşal Fevzi Çakmak’ın yeğeniydi.

İlk ve orta öğrenimini Varna’da tamamlayarak Cenevre’ye (İsviçre) gitti. Liseyi burada bitirdikten sonra hukuk fakültesi diplomasını aldı. Bir yandan avukat olarak döndüğü Bulgaristan’da ticaretle uğraşıyordu.

Türklerin yoğun olduğu bölgelerde silah sanayiinde atılımlar yapan Zümre, Romanya-Bulgaristan sınırında silah satışı yaptı. Bulgarlara ve Türklere iş sağladığında artık 20’li yaşlarındaydı.

Aynı zamanda Bulgaristan Parlamentosu’na girdi. O dönemde bir milyona yaklaşan Türk azınlığı TBMM’de 18 milletvekilini temsil ediyordu. Varna’da Türkleri temsil eden siyasetçi Şakir Zümre idi.

Bulgaristan Parlamentosu’nu hemen her gün hızla takip eden isimlerden biri de Mustafa Kemal Atatürk’tü. O yıllarda Yarbay rütbesiyle Sofya’da görev yapan Atatürk, aynı dönemde genç girişimci ve milletvekili Şakir Zümre ile tanıştı. İkisi arasında neredeyse hiç su sızıntısı yoktu.

Grup, Atatürk’le ilgili anılarını anlatırken “Bulgar Millet Meclisi’ne düzenli olarak katılan Atatürk, burada yapılan tüm müzakere ve konuşmaları büyük bir dikkatle takip etti” sözlerini kullandı.

KURTULUŞ SAVAŞI DÖNEMİNDE SİLAH GÖNDERDİ

Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Türkiye’nin kuruluş yıllarında yaşanan Milli Mücadele’de Şakir Grubu ve grubu Bulgaristan’da önemli bir kamu hizmeti yürütüyordu. Yedi düveye karşı bağımsızlık mücadelesi veren Türkiye’de silah açığı had safhadaydı.

Askerler genellikle süngüleriyle savaşıyorlardı. Anadolu’daki bilgilerden haberdar olan Şakir Zümre, Bulgaristan’daki fabrikasında ürettiği silahları örtülü bir yoldan Türkiye’ye gönderiyordu.

Batı’daki çok sayıda kontrol noktası Yunan ve İngiliz kontrolü altında olduğundan, yanlış bir saldırı sevkiyatı başarısızlığa uğratabilirdi. Bu nedenle Şakir Zümre ve grubu, Türkiye’nin bağımsızlığını kazandığı 1923 yılına kadar ‘diken’ üzerinde çalıştı.

ATATÜRK’TEN ZUMRE’YE TEKLİF

Milli Mücadele’de Bulgaristan’daki genç girişimcinin yardımlarını görmezden gelmeyen Mustafa Kemal Atatürk, 1925’te Şakir Zümre’yi Ankara’ya davet etti. Yerli savunma sanayisinin planlarını anlatarak, Zümre ve ekibinin İstanbul’a gelmesini istedi. . Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), genç sanayiciye emeklerinden dolayı beyaz çizgili İstiklal Madalyası takdim etti.

Gördüğü ilgiden dolayı çok mutlu olan Şakir Zümre, Mustafa Kemal Atatürk’e askeri sanayi planını anlatarak kolları sıvadı. Haliç’in Karaağaç semtinde Türk Sanayii Harbiye ve Madeniye Fabrikasını kurdu.

Fabrikanın teknik kadrosu Bulgaristan’dan getirilerek, 2 bin kişilik fabrikada Türk Hava Kuvvetleri ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçları için üretime başlandı.

Genç Türkiye’nin yerli ve milli özel teşebbüs fabrikasında el bombası, aydınlatma fişeği, mayın, dört tip (100KG, 300KG, 500KG, 1000KG) uçak bombası ve su bombası üretildi. Bir yandan Bulgar elinin getirdiği uzman teknisyenler fabrikada Türkleri eğitiyorlardı. 1930’lara gelindiğinde tüm Türkler Haliç’teki fabrikada çalışacaktı.

Dünyanın ekonomik krizle boğuştuğu bir dönemde ‘Kurtarıcı’ rolünü üstlenen fabrika, yurt dışına yaptığı ihracatla ülke ekonomisine yeni bir soluk getirdi. Alman ve Rus işgalinden endişe duyan Polonya ve Yunanistan, Zümre’nin yerli üretim silahlarının daimi müşterileriydi. Öyle ki Yunanistan, Avrupa’da tansiyonun tırmandığı 1937’de 1.5 milyon liralık mühimmat satın aldı.

Ancak Yunanistan’a bomba satışı sırasında kaide çalıştırıldı. Şakir Zümre, General Metaksas’tan bizzat bir söz aldı ve bunun Türkiye aleyhine kullanılmasını istemedi. Metaksas da bu teklifi makul bulmuş ve Türk basınına yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı:

Bombaların Türkiye’ye karşı veya Türkiye tarafından bize karşı ve bizim iyiliğimize kullanmayacağına güvenimiz tamdır.”

ABD İSTEDİĞİ İÇİN TAVSİYE VERİLDİ

1940’lı yıllarda Haliç fabrikasında üretilen iş kalemleri sınıfının en pürüzsüzleri arasında gösterilince ABD, Türkiye’den önemli bir talepte bulundu. Daha önce Nuri Demirağ, Vecihi Hürkuş ve Nuri Killigil’in önünü kesen Washington, bu kez Ankara’nın Şakir Zümre’yi engellemesini istedi. Marshall Yardımı programıyla Türkiye’yi kendine bağımlı hale getirmeye çalışan İsmet İnönü hükümeti ‘olumlu’ yanıt vermekle yetindi.

Akabinde Haliç’te iki bin kişinin istihdam edildiği fabrikanın bir şekilde kapatılması süreci başladı. İktidar kanadı, NATO üyeliği ve yardım programı nedeniyle savunma sanayi atılımlarının askıya alınmasını kabul etmişti.

Atatürk’ün isteği üzerine Türkiye’ye gelen ve sanayi alanında atılımlar yapan Şakir Zümre büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Ancak Bulgaristan’a dönmek yerine Türkiye’de kalarak soba üretmeye başladı. Kendi adını taşıyan sobalar tükeniyordu. Ancak Zümre’nin aklı silah sanayisindeydi.

Bir keresinde hükümetin kararını protesto etmek için bir kamyona kendi sobalarını doldurmuş, kendisi de kamyona binerek 29 Ekim kutlamalarına katılmıştır. Davet edilmemesine rağmen halkın ve askerin geçtiği yoldan kamyonla geçti.

İlk başta ‘yerli üretim’ olarak anlaşılan bu hareketin alt başlığında, transfer hükümetine karşı çarpıcı bir ‘protesto’ vardı. Kendi emeğiyle kurduğu yerli ve milli bomba fabrikasının soba fabrikasına dönüştürülmesini protesto ediyordu.

Türkiye’nin savunma sanayinde ilk girişimcileri arasında yer alan Şakir Zümre, 16 Haziran 1966’da 81 yaşında Hakk’a yürüdü.

KAYNAK: HABER7

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu