Dünya

Mahfi Eğilmez yazdı: Dünya ve Türkiye ekonomisi 2023 tahminleri

Küresel piyasalarda belirsizlik, dünya ticaretinde artış… Ekonomist Mahfi Eğilmez, blog yazısında dünya ve Türkiye ekonomisi için 2023 iddialarına ilişkin bir yazı kaleme aldı.

Eğilmez’in ‘Dünya Ekonomisi ve Türkiye 2023 Tahminleri’Makalenin başlığı:

IMF’nin yılda iki kez (Nisan ve Ekim aylarında olmak üzere) yayınladığı Dünya Ekonomik Görünüm Raporu geçtiğimiz gün yayınlandı. Bu rapor, dünya ekonomisi ve ülkelerin ekonomik durumları hakkında en kapsamlı ve kapsamlı tahminleri içeren rapordur.

2022 yılsonu prestiji açısından dünyanın durumunu özetleyen bu raporda yer alan tablo aşağıdaki gibidir:

2022 yılının prestijiyle dünyanın toplam GSYH’si cari fiyatlarla 100,2 trilyon dolar, satın alma gücü paritesi (SAGP) ile 163,5 trilyon dolar.

Buna göre 196 ülkeden 41’i gelişmiş ülke statüsündedir. Toplam dünya GSYİH’sındaki (SAGP) payları (veya katkıları) yüzde 41,7’dir (68,3 trilyon dolar). Gelişmekte olan ülkelerin sayısı 155 ve toplam dünya GSYİH’sındaki payları (veya katkıları) yüzde 41,7 (veya 68,3 trilyon dolar). katkıları) yüzde 58,3 (95,3 trilyon dolar.)

Bu ülkeler arasından seçtiğimiz üç gelişmiş ekonomi (ABD, Avro Bölgesi ve Japonya) ile beş gelişmekte olan ülkenin (Çin, Endonezya, Rusya ve Türkiye) 2023 iddiaları aşağıdaki tabloda paylaşılmıştır:

2023 yılında dünya ticaretinde önemli bir daralma beklenmektedir (Baltık Kuru Yük Endeksi gibi göstergeler de cari dönemde bu durumu göstermektedir). Örneğin dünya ticaretindeki artış 2021’de yüzde 10,6, 2022’de yüzde 5,1 olurken, 2023 beklentisi yüzde 2,4. tip.

Dünya büyümesi 2021’de yüzde 6,3, 2022’de yüzde 3,4 olurken, 2023 için büyüme beklentisi yüzde 2,8. Enflasyonda düşüş bekleniyor (2022’de yüzde 7,3 iken 2023 beklentisi yüzde 4,7).

Dünya ticaretinde beklenen gerileme ve büyüme oranlarındaki düşüşe rağmen işsizlik oranlarındaki düşüş, 2023 yılının ekonomi açısından belki de en olumlu yönü olacak. Faiz artırımları ile enflasyonun kontrol altına alınmaya başlanması ile birlikte bu olumlu görünüm gelecek adına umut verici bir gelişme olarak değerlendirilebilir.

Türkiye’ye gelince, iddialarımdaki tek işsizlik varsayımım, IMF’nin yüzde 11’lik iddiasıyla örtüşüyor. Öte yandan Türkiye’nin 3-3,5’lik ortalarda bir büyüme yakalayacağını tahmin ediyorum. İlk çeyrekte yaşanan sarsıntı büyümeyi olumsuz etkilese de önümüzdeki dönemlerde inşaat faaliyetleri nedeniyle büyümeyi zirveye taşımasını bekliyorum. Öte yandan, enflasyon ve cari açık ile ilgili varsayımlarım IMF’ye göre biraz daha olumsuz. Özellikle seçim harcamaları ve vaatlerinin enflasyonu yukarı taşıyacağını ve yılın yüzde 50 – 55 enflasyonla tamamlanacağını ve mevcut istikrarın yüzde 5,5 – 6 ortasında açıkla kapanacağını tahmin ediyorum. “

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu